Özel Haber »

“Sünnilik Ve Şiilik Diye Bir Dinimiz Yoktur” Sözüne Dair İlmi Tahlil

Son günlerden çokça tartışılan “Bizim Sünnîlik diye bir dinimiz yoktur, Şia diye bir dinimiz yoktur, tek dinimiz İslâm’dır” sözünün ilmi ve tarihi açıdan tahlili.

Devamını Oku... »
Makaleler

İslam, İbadet Rehberi, Fıkıh, Akaid, Tefsir, Güncel Yorumlar

Reddiyeler

Batıl Fırkalar, Batıl İnançlar, Bidatlar, Güncel Reddiyeler, Dinler Arası Diyalog

Kültür – Tarih

İslam Tarihi, Osmanlı Tarihi, Padişahlar, Tarihi Arşiv belgeleri, Vesikalar, Mecmua nüshaları

Unutulmuş Sünnetler

Sünnetin Önemi, Günlük Sünnetler, Hilye-i Şerif, Siyer-i Nebi, Riyazü’s Salihin

Boykot Kelimeler

Uydurma, Yersiz, Manasız, Boykot Kelimeler

Anasayfa » Kültür - Tarih


Pargalı İbrahim Paşa’nın Ölümü ve Kabri

minpaNakkaş Osman’ın çizimi ile İbrahim Paşa’nın tabutunun saraydan çıkışını gösteren minyatür

Son günlerde gündeme oturan Makbul İbrahim Paşa‘nın boğdurulma hadisesi bir çok iftiraya uğradı. Daha önce Osmanlıdaki vezir katlini ve İbrahim Paşa’nın boğdurulmasından sonra evlatlarının akıbetinin ne olduğunu sizlerle paylaştık. Boğdurulma sebebi hakkında uydurulan iftiraların ardı arkası kesilmezken sizlerden gelen yoğun sual yağmuru üzerine, son bir defa yazılı olmak sureti ile hadiseye değinelim;

1536 senesinin Mart ortalarında ve 21. Ramazan gecesi Sultan Süleyman Han Hazretleri‘nin 14 seneden beri vezir-i azamlığını yapan; çeşitli meziyetlerle onun gözüne girip , hanedana damat olmuş bulunan İbrahim Paşa öldürüldü. Kanuni genellikle yaptığı gibi, o Ramazan gecesi de sarayda paşa ile beraber iftar etmiş; uzun sohbetlerde bulunmuşlar; nihayet sadrazam yatmak için hücresine çekilmiş, derin bir uykuda iken de boğdurulmuştur.

Paşa’nın kültürü ve kabiliyetleri onu devletin en yüksek makamına çıkarmış, basit bir köle iken cihan devletinin en yüksek mansıbına sahip olmuştu. Kendisinin cidden kabiliyetli, kültürlü, idari ve siyasi hareketlerinde çok âlicenap olduğu, bilhassa bununla seçkinleştiği, bir kaç batı lisanına aşina olduğu söylenir. Bununla beraber paşa, İskender Çelebi‘nin katline sebep olması, Tebriz‘den sonra İran ordusunu bulmak maksadıyla emrindeki kuvvetleri kıraç ve çöllük arazide sarsması gibi bazı hatalı işler de yapmıştır. Elçileri kabulünde sarf ettiği sözler ise, kendisinin eriştiği yüksek mansıplardan, adeta sersem olduğunu gösterir. Bütün kabiliyetlerine rağmen, davranışları, dini bakımdan gevşekliğe varan bazı hareketleri, halk tarafından şiddetle tenkit edilmesine sebep olmuş; hal ve hareketlerindeki azamet gösterili de ancak padişahlarını pek yüksek bir mevkide görmeye alışmış olan İstanbul halkı arasında, bir takım dedikoduların çıkmasına sebep olmuştu. Benzeri hiçbir vesikada görülemeyecek derecede bir takım unvanlarla taltif edilip; son derece yükselen bu zatın, şu hareketleri, aleyhindeki büyük propaganda makinesinin çalışmasına sebep olmuş; İskender Çelebi‘nin saraya alınan kıymetli adamları da sultanı aleyhine çevirmeye uğraşmışlardır.

Kanuni halk arasında dolaşan dedikodu ve şikayetlere bir son vermenin, ancak İbrahim‘in feda edilmesiyle mümkün olacağına inanmıştır. Hatta Kanuni‘nin yaptırdığı tahkikat neticesinde, bütün bu şikayetlerin ortaya döküldüğü, halkın paşanın hareketlerinden dolayı kendisine büyük nefret duyduğu, ona saltanata cür’et etmek gibi suçlar da  yüklediği rivayet edilir.

Makbul İbrahim Paşa, bu şikayetlere bir son vermek maksadıyla feda edilmiş ve sonra da “Maktul” namıyla anılmıştır. Bu suretle görülmedik iktidara sahip olan bu zatın şöhreti ile hafifliğinin, felakete sebep olduğu anlaşılmaktadır. Bununla beraber kendisinin aydın ve alim bir müsahib olduğu kadar, devlet işlerini idarede tedbirli bulunduğu, mahir bir siyasi olduğu da muhakkaktır. Vefatında 41 yaşında bulunuyordu. Solakzade‘ye göre, cenazesi Galata‘da Canfeda Tekkesi civarına gömülmüştür. Yerine ikinci vezir olan Ayas Paşa tayin edilmiştir.

pargali

Solakzade’nin; Galata’da Canfeda tekkesi civarı olarak tarif ettiği ve bu tarife uyan Maktul İbrahim Paşanın defnedildiği yer. Fındıklı / Canfeda Çıkmazı

Etiketler:, , , , , ,