Yıllardır Faili Meçhul – Hızır Ali Muradoğlu
İsmailağa Camii’nde öğrencilere ders verirken katledilen Mahmud Ustaosmanoğlu Hocaefendi’nin damadı ve Çukurbostan Camii imamı Hızır Ali Muradoğlu Hocaefendi şehadetinin yıl dönümünde dualarla yad ediliyor.
“BABAM GÖREV BAŞINDAYKEN KATLEDİLDİ”
Hızır Ali Muradoğlu Hocaefendi’nin oğlu Ali Haydar Muradoğlu, babasının Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı çalıştığını ve devlet memuru olarak görev yaptığını belirterek, “Babam görev başındayken katledilmesine rağmen şehit statüsü verilmedi” dedi.
İsmailağa Camii’nde katledilen Bayram Ali Öztürk’ün oğlu olan Mahmut Öztürk de, babasının 25 sene devlete hizmet ettiğini, Balyoz ve Ergenekon sanıklarının İsmailağa cemaatine sızmak için personel belirlediğinin belgelendiğini belirterek, “Babam ne şehit sayılıyor, ne de faili meçhulden sayılıyor. Ne de araştırma yapılıyor” diye konuştu.
İki sene önce Özel Yetkili Cumhuriyet savcılarına devredilen Hızır Ali Muradoğlu Hocaefendi ve Bayram Ali Öztürk Hocaefendi cinayetlerinin çözülmesi noktasında somut adımların atılmaması dikkat çekiyor.
SORUŞTURMA KASTEN KAPATILDI
Ali Haydar Muradoğlu, babası Hızır Ali Muradoğlu Hocaefendi’nin örgütlü olduğunun aşikar olduğunu, babasının katledilmesine yönelik soruşturmanın kasten kapatıldığını söyledi. Hızır Ali Muradoğlu, “Babam şehit olduğunda devlet memuruydu, Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı olarak hizmetlerde bulunuyor ve camilerde vaaz veriyordu. Babamım emekliliğine iki senesi vardı. Doğu Anadolu Bölgesi’nde iki imam öldürüldü, askerde şehit olmuş gibi muamele yaptılar. Devlet kendi memuru olan babama ve Bayram Ali Öztürk Hocama neden sahip çıkmıyor? Babam ve Bayram Ali Öztürk neden şehit statüsünde sayılmıyor?” diye sordu.
“BABAM HRANT DİNK’LE AYNI DÖNEMDE ÖLDÜRÜLDÜ”
Bayram Ali Öztürk’ün tek oğlu olan Mahmut Öztürk ise, Hrant Dink ve babam aynı zaman diliminde öldürülmüş olmasına rağmen kamuoyu oluşturamadıklarını söyledi. Mahmut Öztürk, “Babam 25 sene devlete hizmet etmişti ve devlet memuruydu, emekli olmuştu. Allah yolunda öldürülenler şehittir. Babam ve Hızır Ali Hocaefendi devlet tarafından ne şehit sayılıyor, ne de falili meçhulden sayılıyor. Basit bir cinayet olayı gibi görülüp bir nevi kapatıldı. Örgüt bağlantısı olduğunu düşünüyorum. Keşke babamın ve Hızır Ali Hocaefendi’nin davası için gerekenler yapılabilseydi. Hrank Dink’in arkasında dava arkadaşları duruyor. Davasını güden insanlar var. Biz kamuoyu oluşturamıyoruz” dedi.
HIZIR HOCA, İSMAİLAĞA CAMİİ’NDE KATLEDİLDİ
Hızır Ali Muradoğlu, 17 Mayıs 1998 tarihinde Fatih İsmailağa Camii’nde çirkin bir saldırıya uğramış, Muradoğlu aldığı 7 kurşun yarasıyla ağır yaralanarak, hastaneye kaldırılırken yolda hayatını kaybetmişti. Muradoğlu’na yaklaşan ve bir yıldır cemaat içinde görülen sarıklı ve cübbeli bir şahıs, silahını çekerek imamın üzerine kurşun yağdırmış, saldırıda Muradoğlu’nun biri karaciğer, 6 kurşun da göğsüne isabet etmişti. Aldığı kurşun yaraları ile ağır yaralanan Muradoğlu, hastaneye kaldırılırken, yolda hayatını kaybetmişti.
PATRİKHANE RAHATSIZ OLDU, ERGENEKON ÖLDÜRDÜ
Ergenekon sanığı Erol Ölmez, 10-11 Şubat 2011 tarihinde Akit’e yaptığı açıklamalarda; Balat’ta bulunan Patrikhane’nin Çarşamba’daki İsmailağa cemaatinden rahatsız olduğunu, cemaatin yok edilmesi için Ergenekon’a müracaat ettiğini, Bayram Ali Öztürk ve Hızır Ali Muradoğlu’nun bu talep doğrultusunda öldürüldüğünü söyledi.
Soruşturmaya bakan Fatih Cumhuriyet Başsavcıvekili Mustafa Alıcıoğlu, söz konusu röportajın ardından İsmailağa Camii’nin yakınında bulunan esnafın tanık sıfatıyla ifadesini aldı ve tanıkların ifadesinin ardından dosyayı Beşiktaş’ta bulunan özel yetkili Cumhuriyet savcılarına devretti.
Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2006 yılından 2011 yılına kadar 2006/20.669 sayılı dosya numarasıyla yürütülen soruşturmanın, Ergenekon sanığı Erol Ölmez’in, gazetemize yaptığı açıklamaların ardından 2011/4112 sayılı dosya numarasıyla ayrılmasına karar verildi.
SAVCI SALİM DURAN’A DEVREDİLDİ
Bayram Ali Öztürk cinayeti soruşturması; 2011/431 sayılı dosya numarasıyla Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Süleyman Pehlivan’a devredildi. Cumhuriyet Savcısı Süleyman Pehlivan’ın Yargıtay üyeliğine seçilmesinin ardından soruşturma dosyası, Ergenekon soruşturmasına bakan Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Cihan Kansız’a devredildi. Soruşturmanın; Cihan Kansız’dan, Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Salim Duran’a devredildiği bildirildi.
Savcı Cihan Kansız, Erol Ölmez’in açıklamalarının ardından harekete geçmiş, Kansız’ın talimatıyla; Ergenekon Terör Örgütü davasında 22 ay tutuklu kaldıktan sonra tahliye edilen Erol Ölmez’in “Birinci Dereceden Şüpheli” sıfatıyla ifadesi alınmıştı. Erol Ölmez, 2 Mayıs 2011 tarihinde İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörlü Mücadele Şubesi’nde 4 saat 10 dakika sorgulanmıştı.
Bu vesile ile Medresetul Mahmudiyye olarak Şehit Hızır Ali Muradoğlu hocaefendi ve Şehit Bayram Ali Öztürk hocaefendiyi rahmet ile yad ederek, Cenabı Allah’tan bu iki şehidi bizlere şefaatçi kılmasını niyaz ederiz.