Özel Haber »

“Sünnilik Ve Şiilik Diye Bir Dinimiz Yoktur” Sözüne Dair İlmi Tahlil

Son günlerden çokça tartışılan “Bizim Sünnîlik diye bir dinimiz yoktur, Şia diye bir dinimiz yoktur, tek dinimiz İslâm’dır” sözünün ilmi ve tarihi açıdan tahlili.

Devamını Oku... »
Makaleler

İslam, İbadet Rehberi, Fıkıh, Akaid, Tefsir, Güncel Yorumlar

Reddiyeler

Batıl Fırkalar, Batıl İnançlar, Bidatlar, Güncel Reddiyeler, Dinler Arası Diyalog

Kültür – Tarih

İslam Tarihi, Osmanlı Tarihi, Padişahlar, Tarihi Arşiv belgeleri, Vesikalar, Mecmua nüshaları

Unutulmuş Sünnetler

Sünnetin Önemi, Günlük Sünnetler, Hilye-i Şerif, Siyer-i Nebi, Riyazü’s Salihin

Boykot Kelimeler

Uydurma, Yersiz, Manasız, Boykot Kelimeler

Anasayfa » Mahmudiyye Özel


İşte Mahkemenin Ayrıntıları ve Bugün Çağlayanda Yaşananlar

İşte Mahkemenin Ayrıntıları ve Bugün Çağlayanda Yaşananlar

Çağlayan’daki Cübbeli Ahmet Hoca Efendi’nin duruşmasından izlenimler: Sevenleri alanı doldurdu. Daha önce kendisine destek verilmemesi halinde Medine’ye gideceğini söyleyen Cübbeli Ahmet Hoca, sevenlerine ‘Gitmiyorum’ müjdesi verdi. Mahkeme verdiği ara kararda Cübbeli Ahmet’in tutukluğunun sürmesine karar verdi.

Cübbeli Ahmet Hoca Efendi olarak bilinen Ahmet Mahmut Ünlü ’nün saat 10.00’da başlaması beklenen duruşması için Çağlayan’daki Adliye Sarayı’nın önüne binlerce seveni toplandı. Sevenleri sabahın erken saatlerinden itibaren meydandaki yerlerini aldı. Boynunda görevli kartı taşıyan kadın ve erkekler meydanı ikiye bölerek harem selamlık haline getirdi. Alana girişlerden itibaren kadınlar ver erkekler kendilerine ayrılan alanlara geçmeye başladı. Çağlayan meydanında şu anda alanda adeta bir miting havası var. Yaklaşık 100 kişilik özel görevli alana girişleri denetiliyor güvenlik sağlıyor. Bu arada Cübbeli Ahmet Hoca’nın mesajlarını içeren 7 maddelik bir broşürün de dağıtımına başlandı. Broşürde polise saygılı olunmasını isteyen Cübbeli Hoca, tahliye edilmemesi halinde taşkınlık çıkarılmaması için uyarıda bulundu. Cübbeli Hoca 7 maddelik mesajının sonunda “Çünkü biliniz ki bir yaprak bile Allah-u Teala’ın izni olmaksızın asla dalından yere düşmez” yazdı.

Hoca Efendinin destekçileri, bu arada atkı ve bandanalarla mesajlar vermeyi de ihmal etmedi. Kadınların alınlarında “Hepimiz Cübbeliyiz” yazılı bandanalar bulunurken, erkeklerin de “Yalnız değilsin Ahmet Mahmut Ünlü ” yazılı atkılar taşıdıkları görüldü

Bu arada sabahın erken saatlerinden alanıın etrafına birçok hoparlör yerleştirildi ve ses sistemi kuruldu. Bu ses sisteminin kitleyi yönlendirmek için kullanıldı.

Meydanda ayrıca bir de ileri gelenler için protokol tribününe benzeyen kürsü oluşturuldu. Bu kürsünün önünde bir grup kollarında “görevli” bandı taşıyan cemaat mensubu etten duvar oluşturarak güvenlik sağladı. Mustafa Özşimşekler Hoca Efendi’nin kısa sohbeti burada icra edildi ve Lalegül Fm mahkeme boyunca kesintisiz canlı yayın yaptı.

Duruşmayı izlemeye gelenleri karşılamak üzere hazır bulunan organizatörlerin, hava durumunu da hesaba kattıkları görüldü. Bunun en güzel misali yağışın başlaması nedeniyle hemen dağıtılan yağmurluklar oldu. Bu arada Hoca Efendinin sevenleri ellerinde çok sayıda Türk bayrağı taşıdıkları da görüldü. Ayrıca alanın muhtelif yerlerine koli koli de su yerleştirildi.

Toplanan cemaat de bu arada kendi içinde ilçe ilçe toplanarak gelmiş olduklarını ellerindeki Lüleburgaz, Gaziosmanpaşa Sarıgöl Cemaati gibi dövizlerle işaret etti. Meydanın muhtelif yerlerine de afişler asılmaya başladı. İlk asılan afişlerin üzerinde “Ahmet’e yardım edene duacıyız -Mahmut Efendi Hazretleri/Esenler ve üzerinde Cübbeli Hoca’nın fotoğrafları bulunan “seni çok seviyoruz” afişi olduğu görüldü. Toplanan cemaatin fotoğrafçıları ise toplanan kalabalıkları grup grup fotoğraflamaya başladı. Güvenlik kuvvetleri de meydana adeta mitinge gelir gibi geldi. Meydanın civarında şu anda 30 civarında polis midibüsü ile çok sayıda TOMA aracı hazır bulunuyor.

Organize giriş

Cübbeli Ahmet Hoca Efendi’nin sevenleri daha sonra adliye binasına giriş yaptı. Görevli kartı taşıyan kişiler adliye girişinden koridorlara kadar cemaati organize etti. Girişlerde, kapının birine sadece kadınları yönlendirirlerken diğer kapılardan ise sadece erkeklerin geçişine müsaade edildi. Bu yüzden sayıca fazla olan kadınların giriş yaptığı kapıda yığılma meydana geldi.

Adliyenin özel güvenlik görevlileri ise üst aramalarında zorluk yaşadı. Bir cemaat görevlisi fazla sayıda kişinin duruşma salonuna alınamayacağını ifade ederek grubun dışarı çıkması gerektiğini belirtti. Güvenlik görevlileri, bayrak ve flamalarla içeriye girişine izin vermedi.

Cübbeli Hoca’dan Sevenlerine Müjde

Cübbeli Ahmet Hoca davası’na destek vermeye gelenlere , basın danışmanı aracılığıyla teşekkür mesajı gönderdi. Cübbeli Ahmet Hoca, mesajında, toplanan kalabalığa çok teşekkür ettiğini ifade etti ve daha önce kendisine desteğe gelinememesi halinde Medine’ye taşınacağını cemaatine duyurduğunu belirterek, sevenlerine desteğe geldikleri için bu düşünceden vazgeçtiğini müjdelediğini duyurdu: ”Beni bırakmayanları ben de bırakmam. Medine’ye gitmiyorum.”

Savunmaya geçildi

16. Ağır Ceza Mahkemesi ‘nde görülen Cübbeli Ahmet Hoca davasının 2. duruşmasında sanıkların savunmasına geçildi. 11.30’da başlayan duruşmaya elektrik kesintisi yaşanması nedeniyle 10 dakika ara verildi. Aranın ardından duruşmaya devam edildi. İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi ’ndeki duruşma Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinci, Tunceli Ovacık’ta silahlı saldırı sonucu hayatını kaybeden başsavcıyı hatırlatarak, “Başsavcı, kalleşçe, alçakça bir saldırıya uğradı. Başsağlığı diliyorum. Faillerinin en kısa sürede yakalanmasını diliyorum.” dedi. Başkan Ekinci’nin bu ifadelerine salondakiler “Amin” karşılığını verdi. Ayrıca Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı içerisine şu anda tören için platform kuruldu. Adliye içerisinde saat 16.30’da hayatını kaybeden başsavcı için anma töreni düzenleneceği öğrenildi.
Duruşmaya 13.00’te ara verildi. Öğleden sonraki oturum 14.00’te başlayacak.

İlk savunma Adıyman’ın

3 tutuklu sanık ve 11 tutuksuz sanık katıldığı duruşmada tutuksuz sanık Burhan Adıyaman , savunmasını yaptı. Mahkeme Başkanı, mağdur Fatma Zehra’nın Fas ’tan getirilmesine yardım etmekle suçlandığını hatırlattı. Tekstil işiyle uğraştığını ifade eden Adıyaman , 20 yıldır cemaatin içinde bulunduğunu söyledi. Yurtdışına kurbanlık hayvan fiyatlarını araştırmak için gittiğini savunan Adıyaman, Barış Sezek ile birlikte Fas’a gittiğini belirtti. Fas’ta herhangi bir kadın ile tanışmadığını ileri süren Adıyaman , kimseyi Türkiye ’ye getirmek için teşebbüs etmediğini, kimseden de böyle bir talepte bulunmadığını kaydetti. Sanık Mahjouba Demirel’i de Fas ’ta tanıdığını söyleyen Adıyaman , kendilerine rehberlik yaptığını savundu. Bir telefon görüşmesinde sanık Barış Sezek’in sanık Mahjouba Demirel’e, “Burhan enişte soruyor. ‘Benimki gelecek mi? Yoksa boşayacağım’ diye.” şeklindeki ifadeleri hatırlatan üye hakim, “Fatma Zehra isimli kişiyle imam nikahı kıydınız mı?” diye sordu. Adıyaman, “Böyle birşey yok olsa bile bu benim doğal hakkımdır, kıyabilirim. Sevgilim de olabilir. Ama böyle birşey olmadı. Olmayan bir olayın üzerinden komplo teorileri üretiliyor. Suçsuz, günahsız, ak insanların lekelenmesine mana veremiyorum. Fatma Zehra isimli kadını tanımıyorum. Ayrıca çevremdekiler adımı Orhan olarak bilir. Telefon görüşmesindeki Burhan ben değilim.” diye konuştu.

Mahkeme Başkanı, sanıklar Barış Sezek ve Mahjouba Demirel’e görüşmede geçen Burhan’ın kim olduğunu sordu. İki sanık da hatırlamadıklarını söyledi.

Adıyaman ’ın ardından tutuksuz sanık Osman Aydemir, savunmasını yaptı. Mahalle muhtarı olduğunu belirten Aydemir, yurtdışından getirildiği belirtilen kadınların taşınmalarına yardım ettiği iddiaları üzerine, adı geçen kadınların taşınmalarıyla ilgisi bulunmadığını savundu. Taşınma işinin Ünlü’yü ziyarete gelen başka biriyle ilgili olduğunu belirten Aydemir, “Seyyid İbrahim hazretlerini kaldığı aparttan derneğin misafirhanesine yerleştirdim. Hocamız, Seyyid İbrahim’in dernekte kalması bereket getireceği için orada kalmasını istedi. Kendisi peygamber soyundan gelen biridir.” dedi. Mahkeme Başkanı, “Telefon görüşmesinde ‘polis eve gidecek değil ya’ gibi ifadeler var. Seyyid İbrahim’in polisle ne ilgisi var?” diye sordu. Aydemir, Seyyid İbrahim’in polisle bir ilgisi olmadığını, talebelerinin durumunu ise bilmediğini söyledi.

Mahkeme Başkanı, başka bir telefon görüşmesinde Ünlü’nün “Gitti mi mübarekler” dediğini belirterek “Kim bu mübarekler?” diye sordu. Aydemir, “Seyyid İbrahim hazretleri ve talebeleri.” cevabını verdi. Başkan Ekinci, “Görüşmenin devamında ‘bu mübarekler ahlaktan geldi’ deniyor. Peki ahlak polisiyle ne ilgisi var?” diye sordu. Sanık Aydemir, bu kısmı hatırlamadığını söyledi.

Davanın sanıklarından Barış Sezek’in kendisini telefonla arayarak yabancılar şubesi tarafından gözaltına alınan iki kadının durumunu sormasıyla ilgili tape sorulan Aydemir, “İki bayanın isimlerini vererek yabancılar şubesinde olduğunu, durumlarının ne olduğunu öğrenmek istediğini söylediği. Yabancılar şubesinden iki kadının ahlak polisi tarafından fuhuşla ilgili alındığını öğrendim ve Barış’a ilettim. Barışın neden sorduğunu sormadım.” dedi.

Ergin: Örgüt kurmadım

Tutuksuz sanıklarından Nejat Ergin de savunmasını yaptı. Suçlamaları kabul etmeyen Ergin, örgüt de kurmadığını ileri sürdü. Kimseyi tehdit etmediğini belirten Ergin, Ünlü’nün sevdiği ve saydığı birisi olduğunu söyledi. Ünlü’nün cemaatine ait derneğe bir defa gittiğini belirten Ergin, “Hocam kendisi ile ilgili sıkıntıları aktardı. Ama benden herhangi bir şey istemedi.” diye konuştu. Ünlü’nün kayınbiraderi ile görüşmesi sorulan Ergin, “Hocam bana ‘Bir yakınım gelecek, konuyu bilmiyorum ama görüşmek istiyormuş bir dinle’ dedi. Geldi bana gömüden bahsetti. Ben kuyumcu olmadığımı söyledim. Güvenliği sağlamamızı istedi. Güvenlikçi olmadığımı söyledim. Devletin bir miktarını kendilerine vereceğini bu nedenle polise gitmesi gerektiğini söyledim.” dedi.

Telefon tapelerinde geçen ‘merminin adresi yok’ şeklindeki konuşması hatırlatılan Ergin, “Bizden araba almak isteyen birine ‘onlar çeteci’ demişler. Ben de o kişiyle konuşurken onurumla oynanmaması için kullandım. Ben Karagümrük çetesi liderleri olan Vedat ve Nuri Ergin’in ağabeyisiyim. Çeşitli suçları var cezalarını da çekiyorlar. Ama daha kötü biri de olabilirlerdi. PKK ’lı olabilirlerdi. Bu çete etiketi üzerimize yapıştı. Kardeşlerimiz yüzünden haksız ithamlara maruz kalıyoruz. Bunun sıkıntısını her alanda çekiyorum. Kız alıp verirken de bu böyle, insanlar beni çete olarak biliyor, iş yapmak istemiyor. Benim onlarla bir ilgim yok. Ben çocuklarıma düzgün bir hayat kurmak istiyorum.” diye konuştu.

“Getirebilir misin Barış?”

Cübbeli Ahmet Hoca Efendi’nin avukatı, iddianamede mağdur olarak adı geçen ve Ahmet Mahmut Ünlü ‘den şikayetçi olan Faslı iki kadının talimatla duruşmalara getirilerek ifadelerinin alınmasını talep etti. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Mehmet Ekinici’de daha önce Faslıları Türkiye ’ye getiren Barış Sezek’e ‘getirebilir misin Barış?’ şeklinde sorması salonda gülüşmelere yol açtı.

Cübbeli Hoca için tahliye talepleri alındı

Duruşmada tutuksuz sanıkların avukatlarının savunmalarının alımına başlandı. Avukatların savunmalarının ardından tahliye talepleri alınmaya başlanacak. Ardından mahkeme heyeti, tahliye taleplerini değerlendirmek amacıyla duruşmaya ara verecek. Cübbeli Ahmet Hoca’nın tahliye olup olmayacağı aranın ardından verilecek ‘ara karar’la belli olacak.

Savcı mütalaasını verdi: ‘Tutukluluk hallerinin devamına…’

Mahkeme Başkanı, Cübbeli Hoca’ya son sözünü sordu. Cübbeli Hoca ise “Hasbünallahü ve nimel vekil” deyince, Mahkeme Başkanı ”tutanağa yazacağım” dedi. Bunun üzerine Cübbeli Hoca’nın ”Allah vekilimdir, Allah her şeye kafi, avukattan iyidir” demesi salonda büyük etki oluşturdu. Bazı izleyicilerin ise ellerindeki tespihlerle dua ettikleri, bazı izleyicilerin ise tahliye taleplerine ”amin, inşallah” nidalarıyla karşılık verdikleri gözlendi. Mahkeme başkanının her söz alışında izleyiciler ‘Allah tahliye dedirtsin sana inşallah’ şeklinde dua etti.

Cübbeli davasında sanık ve avukatların savunmalarının alınmasının ardından duruşma savcısı Ufuk Ermertcan, ara karar için mütalaasını verdi. Savcı Ermertcan, mütalaasında, suç niteliği ve mevcut deliller neticesinde sanıkların tutukluluk hallerinin devamını istedi. Bunun üzerine mahkeme heyeti ara karar için duruşmaya yaklaşık 2 saat ara verdi. Savcının tutukluluk hallerinin devamını istemesi üzerine salonda bulunan izleyiciler ağlamaya başladı. Bazı izleyicilerin ise ağlayanları ‘savcının dediği değil, hakimin dediği önemli. Savcı tutukluluk ister zaten. Siz şimdi dua edin mahkeme karar alırken tesiri olsun’ şeklinde teselli ettikleri görüldü.

Tahliye yok

İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi ’ndeki duruşmada 2 saatlik aranın ardından mahkeme ara kararını açıkladı. Mahkeme mağdurların şikayetlerinin ve delillerinin tespiti için zorla getirilmelerine karar verdi. Sanıklar tarafından Fas ’tan Türkiye ’ye getirildiği ileri sürülen mağdurlar Fatma Zehra ve İmane Lemgharı’nın varsa yurda giriş yasağının kaldırılarak mahkemede hazır edilmeleri kararlaştırıldı. Tutuklu sanıklar Ahmet Mahmut Ünlü , Barış Sezek ve Mahjuba Demirel’in kuvvetli suç şüphesini gösteren olguların bulunması, delillerin henüz toparlanmamış olması gerekçeleriyle tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Duruşma 2 Kasım’a ertelendi..

Cübbeli Ahmet Hoca’dan 7 maddelik broşür

Bu arada alanda Cübbeli Ahmet Hoca’nın mesajlarını içeren 7 maddelik bir broşürün dağıtılmasına başlandı. “Çünkü biliniz ki bir yaprak bile Allah-u Teala’ın izni olmaksızın Asla dalından yere düşmez” cümsesiyle biten broşürdeki 7 maddelik mesajlar şöyle sıralandı:
1. Provokasyona yol açacak hal ve hareketlerden uzak durun
2. Emniyet güçlerine zorluk çıkarmayın
3. Herhangi bir kişi, kurum ve kuruluş hakkında slogan atmayın
4. Kişi, kurum ve kuruluşları hedef alan pankartlar açmayın
5. Provokasyon yapabilecek gruplara, şahıslara dikkat edip uyarıda bununun
6. Şüpheli gördüğünüz şahısları, paketleri emniyet güçlerine bildirin.
7. Tahliye olunmamam halinde sakın ola ki taşkınlık yapmayın

Şimdi gözler bir sonra ki mahkemede!

Etiketler:, , , , ,